2020 yılı küresel anlamda aslında tüm dünya için çok zor bir yıl oldu. Koronavirüs sebebiyle başlayan ekonomik sorunlar tüm dünyayı etkisi altına aldı ve bir süre daha ekonomilerde zorluklar yaşanacak gibi görünüyor. Çünkü hem koronavirüs aşısının uygulanması ve hayatın normale dönmesi zaman alacak hem de yeni koronavirüs mutasyonu sebebiyle insanlar hala endişeli. Koronavirüs, Küresel Ekonomi ve Bitcoin Ekonomistler önümüzdeki yıllarda dünyanın ciddi bir krizle karşı karşıya kalacağını ve insanların temkinli olması gerektiğini sürekli ifade ediyordu. Ancak Çin’de başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını bu süreci hızlandırdı ve 13 Mart’ta tüm piyasalar çöktü. Tarihe “Kara Perşembe” olarak geçen günün sonrasında güçlenerek ayağa kalkan ve tarihinde görmediği zirvelere ulaşarak son on günde de rekor üzerine rekor tazeleyen tek bir varlık oldu: Bitcoin. Zaten kurumsal ilgide yaşanan artış da bu durumun en güzel kanıtı haline geldi. Artık büyük kurumsal firmalar Bitcoin yatırımı yapıyor ve hatta Bitcoin’i geleneksel paradan daha güvenilir bulduklarını ifade ederek lider kripto para birimini rezerv para birimi olarak benimsiyor. Devletlerin Yaklaşımı Aslında hükümetlerin kripto para birimlerine yaklaşımı üçe ayrılıyor: Bitcoin ve kripto para birimlerini tamamen yasaklamak isteyenler, tarafsız kalanlar, Bitcoin’e ve kripto para birimlerine sıcak bakanlar. Bir de bu üç gruptan ayrılan ve kendi dijital para birimi üzerinde çalışan ülkeler bulunuyor ve ülkelerin başında da Çin yer alıyor. Çin’den sonra ise Japonya merkez bankası dijital para birimi konusunda en çok ilerleme kaydeden ikinci ülke olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Türkiye Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın açıklamalarına bakılırsa ülkemiz de merkez bankası dijital para birimi (CBDC) yarışında diğer ülkelerin […]