Kripto para ekosistemi günden güne, gerek borsalara açılan davalar ile olsun gerek katı regülasyonlar ile olsun, çeşitli zorluklar ile karşı karşıya kalıyor. Regülatörler, stablecoinlerin mevcut finansal sistemi olumsuz etkileyebileceği konusunda endişeli. Yetkililer Endişeli Kripto para endüstrisi, çeşitli banka yetkilileri, birçok önde gelen milletvekili ve SEC yetkilileri tarafından yapılan olumsuz eleştiriler ile dolu. Bu ekosistemin, mevcut finanasal sistemi tehdit ettiği fikri de, yetkililer arasında oldukça yaygın. Ancak ABD finans sitemindeki üst düzey yetkilileri en çok endişelendiren konu, kripto para ekosisteminde dolaşımda olan, değeri ABD Doları, Euro, Sterlin gibi çeşitli fiat para birimlerine sabitlenmiş ve piyasa değeri 120 milyar dolar civarında olan stablecoinler. Yetkililer, stablecoinlere, Finansal İstikrar Gözetim Konseyi tarafından geniş kapsamlı regülasyonların getirilebileceğini dile getiriyor. Piyasadaki ani sert düşüşler sonucu, belirli başlı değeri fiat para birimlerine sabitlenmiş bu stablecoinlerin, yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen, zarardan kaçmak amaçlı yapılan yüklü satın alımlar sonucunda aniden piyasa değerinin anormal derece artış göstermesi, yetkilileri endişelendiren konuların başında geliyor. Finansal İstikrar Tehlikeye Girebilir mi? Yetkililer arasında bir başka yaygın görüş ise, bankacılık sistemi ile oldukça benzer işlevler için kullanılan bu stabil kripto paraların, yatırımcılara belirgin bir şekilde daha iyi getiriler sağlamasının, mevcut finansal sistemin istikrarını tehlikeye sokabileceği yönünde. Örneğin çoğu banka yatırımcılara %1’den daha az faiz sunarken, çeşitli kripto para platformları, stablecoinlere %10’dan %20’ye kadar faiz getirisi imkanı sunuyor. Mevcut durum, parasını faize koyarak değerlendirmeyi tercih eden yatırımcılar için stablecoinleri ve kripto para platformlarını, geleneksel bankacılık sistemlerinden daha iyi bir tercih haline getiriyor. Yetkililer, bu yüksek faiz oranları imkanı sunan platformların, yatırımcılar için güvenli olup olmadığından emin değil. […]
